6 Ağustos 2010 Cuma

Her gözlerimi açtığımda bir hapishanedeyim. Mahkum benim ve gardiyan da. Deniyorum elime anahtarı alıp kendimi serbest bırakmayı. Ama açmaya çalışırken kilidi ya takılıyor ellerim soğuk demire yırtılmış kılcal damarlarımdan boşalan kanla ümidimi yitiriyorum ya da anahtarı soktuğumda kilide çevirmeye başlıyorum ve o anda kırılıyor anahtar içimdeki son mutluluğu da alarak. Ve idam vakti geldiğinde hiç zorlanmıyor gardiyan işini yapmakta. Omuzlarım yerlerde ölüme yürürken ben, o elindeki anahtarı sallayarak gülüyor yüzüme. Birkaç dakika sonra ise derin bir uykuya dalıyorum. Gözlerimi aralamaya başladığımda küf kokusu yakıyor burnumu, her yer çürümüş demek ki uyanana kadar uzun zaman geçmiş. Kafamı biraz yukarı kaldırdığımda gardiyanımı görüyorum ellerinden akan kanla bana bakıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder